top of page

''Hillside City Club: Trio'' Sorunsalı

  • Yazarın fotoğrafı: isabellecaliskan
    isabellecaliskan
  • 2 Ağu 2015
  • 4 dakikada okunur

Herkese merhabalar,

Bu bir olumsuz eleştiri yazısıdır. Şimdi, neden bu

nu yazıyorum? Çünkü ben; moda, güzellik ve life style Blogger'ıyım. Bu da, life style kategorisine giriyor, ve ben bunu yazmak zorunda hissettim.

Neresinden başlasam bilemiyorum açıkçası. Bi' düşününce, küçüklerden başlıyayım. Üyelik yaptırma sürecim. Annem oraya uzun süredir üye ve doğal olarak ben de üyeliğimi o fitness center dan yana kullandım. Üyelik yaptırırken ilk önce bir tur attım club içinde. Bu tur atılırken bir müşteri temsilcisi arkadaş, bana bir sürü vaatler sunuyor vs. Ben de ''Full Time Wellness Plus'' üyeliğimi yaptırdım 2 yıllık. Bu ne demek oluyor? Fitness center ın açık olduğu her saat kulübe giriş yapabiliyorsunuz ve havuz vs. her şeyden sınırsız olarak faydalanıyorsunuz. Aah yaptırmaz olsaydım.

İşte muhteşem serüvenim başlıyor. Girişlerde turnike, galoş vs. durumları var diyorsunuz ki; ''Burası hijyenik.'' değil efendim. Hijyenik falan değil. Soyunma odaları gayet pis. Yani kadınlar yere doğru saç tarayıp, kurutuyorlar, kurutma esnasında saçıma ve üzerime çok saç gelmişliği var. Yerler hep saç dolu. Kadınlar o kadar dağınık ki; çantalar oturma yerlerinin bir ucunda, kadınlar diğer uçta giyiniyor. Eşyalar karışıyor. O lavaboların içi saç dolu. İğrenç, yani mide bulandırıcı.

Diğeri, yeterli derecede soyunma kabini yok. Bunun dışında havlular, temiz ve her zaman ütülü. Dinlenme odasına gelince, steam room (buhar odası deniyordu sanırım) ve sauna dinlenme odasının içinde doğal olarak. Sauna değilde, buhar odası 3 günde bir arızalanıyor. Ve o gün çalışmıyor.

Fitness ve hocalara gelince; gym salonunda aletler çok sınırlı ve çok eski. Ve yer hareketleri için alan yok. Yani warm-up ve cool-down yapamıyorsunuz. Sırf bu sebepten bazı günler ağrılar çekiyorum özellikle tricep kaslarımda ve belimde. Onun dışında alan doldurmak için olmalı ki, gereksiz fazlalıkta treadmill ler var. Bir de Low Volume Area diye bir yer var ki, hiç sormayın. İlk iki sıra treadmill kalan iki sıra horizontal bike var (fitness için olanı). Low Volume Area ile normal gym salonu arasında neredeyse fark yok. Çünkü normal gym salonunda da bir müzik sesi duyamıyorsunuz böyle uğultu gibi geliyor. Low Volume Area'da da hiç ses yok, amacı o zaten, ayrılması çok saçma.

Trainerlar, inanın suratınıza bakmaya korkuyorlar. Bişey sorduğunuz anda saçma saçma triplere giriyorlar vs.. Ya, sen trainersın orda bulunma amacın o zaten. Benim gördüğüm iyi trainer 1 tane. O da Serdar Hoca'm. Serdar Hoca'nın Schwinn Cycle derslerini de kaçırmamaya çalışırım. Bunun dışında gym'de trainer yok. Yani bişey olsa vs. cidden trainer yok. Çünkü hepsi yukarı katta Sosa veya Starbucks'ta oluyorlar. Eğer saati 120 TL'ye 8'li veya 6'lı Personal Training alırsanız, o zaman sizinle can ciğer kuzu sarması oluyorlar. Kendimden biliyorum. Bunun yanında söylemesi ayıp olacak ama erkek hocalar, genç güzel, benim gibi üyelere sarkıntılık yapıyor, laubalice bir diyolog oluşturmaya çalışıyorlar. Erkekler bunu yaparken, kadın/kız hocalar da erkeklere aynısını yapıyor. Bunun dışında bütün hocalar, konuşmaya başladığınız an sizinle trainer-öğrenci ilişkisi değil, dost-arkadaş ilişkisi kurmaya çalışıp, özel hayatımıza girip, bizimle tatile vs gelmek olsun bu gibi şeyler yapmaya çalışıyorlar. Ayrıca sürekli hocaların olmamasından kaynaklı olan derslerde sürekli bir hoca değişikliği ve iptal söz konusu. Hocaların %98'i gizli işsiz. Özellikle belli başlı bir kaç hocamız, hoca mı değil mi belli değil. Dersini veren ortadan kayboluyor. GYM bomboş hoca anlamında. Üyelerle arkadaşlık kurma çabaları.. Gym'de olması gereken hoca havuz kenarında, havuza giriyor falan. Ve hepsi çok yaşlı, en genç trainer 27 yaşında ! En son bir Rus hocamız geldi. Yani, bir trainer bu kadar mı işe yaramaz olur !? Haftada 4-5 saat ders veriyor, onun dışında hep kendisi spor yapıyor. Yıllık izin 10 günken, bizim hocalar ayda 1 kere, en az 1 hafta tatile gidiyor. Yok İtalya'ydı vs.

Bunun yanında, trainerlar çok amatör. İlk kez ölçümüm alınıcak. Ki o gün bile trainer 15 dakika gecikmişti. Ölçümüm alındı. Gayet üstün körü bir program yazıldı bana. Trainer'a ''Ben bunları neden yapacağım?'' ''Neye göre yazıyorsun bu programı?'' dediğimde, aldığım cevap ''Yap işte.'' oldu ! Bu bir şaka olmalı! New York'ta gittiğim fitness center da tüm trainer lar Medical Doctorate olarak mezun olurken, burda hocalar gym programlarını çok amatörce, üstün körü ve yaptığı hareketin amacını bilmeden yazıyorlar. O programdan da bir sonuç alamadım zaten. Kendi kendime spor yapınca çok ama çok daha iyi bir sonuç aldım.

Grup derslerine gelince, özellikle Zumba derslerinde.. Tüm hocaların belli başlı pohpohlayıcı, yancı öğrencileri var. Cafeden izliyorum, bir de ön taraf kavgası oluyor ki akıllara zarar. Ha önde durmuşsun, ha 2. sırada ne fark eder. Niye kavga ediyosunuz? Bir de galiba çok önemli olan Zumba Türkiye temsilcisi bizim kulübümüzün hocasıymış. Didem Zeybek. Hele ki onun dersleri, geçerken görüyorum, Tanrı'm mahşer yeri resmen ! Ne kavgalar, ne itişmeler.. Onun dışında adam gibi yoga ve pilates dersleri yok. Ben Yoga (Bikram ve Aeiral Yoga) dersi için Akaretler'e Neslişah Yılmaz hocamın stüdyosuna gidiyorum. Onun dışında Schwinn Cycle derslerinin de eski tadı kalmadı. Şarkılar ve kareografiler hep aynı. Yaktığım kcal de öyle, aynı.

Yaz aylarında bir de havuz sorunsalımız var.. Ya, sen spor kulübü olarak ücretle de olsa dışarıdan, üyelerin misafirleri dışında müşteri almaman gerekiyor. Ben şezlong veya minder bulmak için niye sabahın 9'unda gideyim? Bunu kulüp yönetimine çok şikayet ettim. Ben yaz dönemlerinde kulüp üyeleri dışında yabancı, ne olduğu belli olmayan, dışarıdan gelen insanları görmek istemiyorum havuzda. Kalitesini düşürüyorsun ortamın. Bir de kapıda duran salak elemanlar var. Ben üye olurken, misafirlerimin havuzdan ücretsiz olarak faydalanacağı söylenmişti. Ama çok yakın arkadaşımı havuza götürdüğümde, bana bir şey söylenmeden arkadaşıma pos cihazı uzatıldı. Şaka mı bu ? Ben dedim ki ''Benim arkadaşım. Ben üyeyim. Misafir olarak getirdim.'' diye. ''Bizi ilgilendirmez. Ücret ödemesi gerekiyor.'' cevabıyla karşı karşıya kaldım. Ve arkadaşım o gün 90 TL giriş ücreti ödemişti. Perşembe günü olmasına rağmen hemde!

Otopark sorunumuz var birde. Üst katın sinema olmasından dolayı hem açık hem kapalı otopark sürekli dolu. Oraya bir katta sadece fitness center üyeleri için otopark yapmak çok mu zor anlamıyorum ki? Hele ki hafta içi akşamları 18'den sonra fitness center normalden çok daha kalabalık oluyor, bu sinemanın kalabalığıyla harmanlanınca.. O zaman 2 tarafta da vallet parking görevlileri bile yerinde olmuyor. Otoparktan tekrar eve döndüğüm çok olmuştur. Çok sorun değil ama inanın gittiğim her gün 30 TL vallet parking ücreti vermekten sıkıldım. Çünkü haksız yere veriyorum. Arabayı her alışımda, aracımın içi buram buram sigara kokuyor. Görevlileri 2 kere uyardım 1 kez tartışma yaşadım ama sonuç maalesef yine aynı.

*Acil bir şey olsa revir 7/24 KAPALI.

*Duş temizliği vasat.

Kısacası paranızla rezil olduğunuz bir fitness center. Dışında görüntü olarak mükemmel bir yer, ama içi bomboş ve vasat. Benimde 5000 TL'm yandı. Üyelik iptali düşünüyorum. Ve para iadem için elimden geleni yapacağım. Bu benim vatandaşlık hakkım. Tavsiyeler çerçevesinde, misafir olarak gittiğim gördüğüm kadarıyla Ağaoğlu MyClub World'e üyelik yaptırmayı planlıyorum. Kayıt yaptırmaya niyetlenenler, o ilk baştaki vaatlere falan kanmasınlar.


 
 
 

Commentaires


Güncel Yazılar
Güncel Yazı Tarihleri
Sosyal Mecralarda Ben
  • Twitter - Black Circle
  • Instagram - Black Circle

© 2015 by ÇAĞLA ÇALIŞKAN. Proudly created.

bottom of page